Hakkımızda     
 
Şevket TEZEL
 
Vefat Eden Sigortalılardan Dolayı Sgk’dan Ölüm Aylığı Bağlanması Uygulamasında Son Durum

Sosyal güvenlik olgusu çağdaş sosyal yaşamın en önemli ihtiyaçlarından birisi olarak ana rahmine düşmeden başlayarak ölüme kadar insanın bütün yaşamını etkilemektedir.

1. Giriş:

Sosyal güvenlik olgusu çağdaş sosyal yaşamın en önemli ihtiyaçlarından birisi olarak ana rahmine düşmeden başlayarak ölüme kadar insanın bütün yaşamını etkilemektedir. Ölüm de hayatın en önemli gerçeklerinden biri olarak sosyal güvenlik sistemlerinin değerlendirdiği olgulardan biri olmaktadır. Kamuoyunda “Emekli aylığı” olarak bilinen yaşlılık aylığı ne kadar önemliyse ölüm aylığı da o kadar önemlidir. Yaşlılık aylığı bağlanmasını sağlayacak kadar yaşayan ve gereklerini yerine getiren insanlar olduğu gibi yaşamı bu süreci tamamlayamadan sona eren insanlar da olmakta ve bu insanlar da sosyal güvenlik sistemleri tarafından göz ardı edilmemekte “Ölüm aylığı” da öngörülen ve düzenlenen sistematiklerden biri olmaktadır. Ülkemizdeki sosyal güvenlik kurumları da “Ölüm aylığını” “Yaşlılık  ve malûllük aylıklarından ayrı olarak öngörmektedirler. Elbette en büyük üç sosyal güvenlik kurumumuz “Ölüm aylığı” şartlarını birbirlerinden bağımsız olarak farklı şekillerde vaz etmişlerdir. Norm ve standartları birleştirme iddiasındaki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu da bu konuyu yeni bir bakışla yeniden düzenlemiş bulunmaktadır.

 

2. Sigortalılar İçin 01.10.2008 Öncesinde Ölüm Aylığı Bağlanma Şartları

16.12.2006 tarihine kadar SSK ölen sigortalılardan dolayı hak sahibi dul ve yetimlerine ölüm  aylığı bağlanması için bu sigortalının “Toplam olarak 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malûllük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primi ödemiş durumda bulunması” koşulunu aramaktaydı. 5561  sayılı Kanunla 18.10.2006 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması için “5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda olmak” şartını aramaya başlamıştı.

 

Keza 506 sayılı Kanuna bağlı olarak Tarım İşçilerinin sosyal güvenliğini düzenleyen 2925  sayılı kanunun ölüm aylığı bağlanmasını düzenleyen 26 ncı maddesi de 5561 sayılı Kanun kapsamında değişikliğe uğramış ve ölüm aylığı bağlanması için 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün prim ödemiş olma şartını getirmiş,  “Ölüm tarihinde, toplam 1800 gün veya en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup da sigortalılık süresinin her yılı için ortalama 180 gün prim ödemiş olma” şartını kaldırmıştı.

 

Bu durumda daha önce 1800 günü olmadığı için ölüm aylığı bağlanamayan müteveffa sigortalılar için hak sahipleri askerlik başta olmak üzere borçlanma yoluyla ölüm aylığı bağlatabilmişlerdi

 

Bağımsız  çalışan sigortalıların  yani  esnafların, şirket  ortaklarının   sigortalılığını ve sosyal güvenliklerini  düzenleyen  bağ-kur mevzuatında bir  sigortalının ölümü   halinde  geriden kalan hak sahiplerine  ölüm  aylığı  bağlanabilmesi için çalışanın en az beş tam yıl prim ödemiş olması koşuluna bağlanmış bulunmaktaydı.

 

Bağ-Kur mevzuatına göre,  ölüm tarihinde en az beş tam yıl sigorta primi ödemiş olanların dışında,

  • Malûllük veya yaşlılık aylığı almakta iken yahut yazılı olarak istekte bulunup malûllük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandıktan sonra ölen,
  • Bağlanmış bulunan malûllük veya yaşlılık aylıkları kesilmiş olan sigortalılardan ölen,
  • En az beş tam yıl sigorta primi ödemiş olanlardan toptan ödeme talebinde bulunmakla beraber, toptan ödeme yapılmadan ölen,

Bağ-kur sigortalılarının hak sahibi kimselerine de yazılı talepleri halinde aylık bağlanmakta,  ancak sigortalı iken geçirdiği iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölenler için prim ödeme süresi aranmamaktaydı. [1]

 

1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre, sigortalıların gerek kendilerinin gerekse ölümleri halinde hak sahiplerinin askerlik borçlanması yapabilmesi için borçlanma tarihinde veya ölüm tarihinde aktif sigortalı olma şartı aranmakta olduğundan bu husus da ölüm aylığı bağlanmasında engel oluşturuyordu.

 

Memurların ve 399 sayılı Kanun hükmünde kararnameye tabi sözleşmeli personelin sosyal güvencelerini düzenleyen T.C. Emekli Sandığı, iştirakçilerinden fiilî hizmet müddetleri 10 yıl ve daha fazla olanlardan ölenlerin hak sahibi olmaya müstahak  dul ve yetimlerine aylık bağlamaktaydı.  Şayet 5 ila 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olanlar içinse bu defa eşine başkasının yardımı olmaksızın hayatlarını devam ettiremeyecek derecede malûl ve muhtaç olması halinde aylık verildiği gibi çocuklarına da eğitim süreleri boyunca -malûlse malûllüğü süresince- 15 yıl üzerinden aylık verilmekteydi. Malûl olmayan çocukların aylıkları, öğrenim durumları da göz önüne alınarak, 18 yaşını, ortaöğrenimde 20 yaşını ve yüksek öğrenim yapmakta ise 25 yaşını doldurdukları tarihi takip eden aybaşından itibaren kesilmekteydi.

 

3. Sigortalılar İçin 1 Ekim 2008 Sonrasında Ölüm Aylığı Bağlanma Şartları

5510 sayılı Kanun ise en az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4/a sigortalıları için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş durumda iken ölen sigortalıların hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanacağını öngörmüş, ancak bu 900 günün hesabında her türlü borçlanma sürelerinin göz önüne alınmayacağını ortaya koymuştur.

 

Bu uygulamada 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce ölen sigortalılardan dolayı hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanması için; gerek sigortalıya gerekse hak sahiplerine ilişkin koşulların mülga kanun hükümlerine göre değerlendirileceği ortaya konmuş bulunmaktadır. [2]

 

Yani buna göre 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre aylık bağlanabilmesi için sigortalının ölüm tarihinin Kanunun yürürlük tarihi olan 0.10.2008’den sonra olması ve 4/b sigortalıları (Bağ-Kur) için en az 1800 gün, 4/a sigortalıları (SSK) içinse en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup her türlü borçlanma süreleri hariç en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması gerekmektedir.

 

01.10.2008’den önce 5-10 yıl arası hizmeti varken ölen 4/c sigortalılarının (Emekli Sandığı iştirakçilerinin) hak sahiplerine de 01.10.2008’den itibaren ölüm aylığı bağlanmasının yolu açılmış bulunmaktadır.

 

Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sadece 4/a sigortalıları için öngörülen her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartında; gerek ölen sigortalı tarafından, gerekse hak sahipleri tarafından yapılan tüm borçlanmalar bu şartların oluşmasında dikkate alınmamaktadır. [3]

 

Oysa 01.10.2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında borçlanılan tüm sürelerin dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.

 

Bu husus sigortalılar için bir geriye gidiş anlamına geldiğinden yakın gelecekte çok sayıda yargı kararına konu olması beklenmektedir.

 

5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden önce Bağ-Kur sigortalılarının gerek kendilerinin gerekse ölümleri halinde hak sahiplerinin askerlik borçlanması yapabilmesi için borçlanma tarihinde veya ölüm tarihinde aktif sigortalı olma şartı kaldırılmış bulunmaktadır. [4] Buna göre hizmet borçlanmalarında sigortalının kendisi tarafından yapılan başvurularda borçlanma talep tarihinde, hak sahiplerince yapılan başvurularda ise, sigortalının ölüm tarihinde fiilen sigortalı olma şartı aranmaması, gerek kendilerince ve gerekse hak sahiplerince yapılan talepleri kabul edilerek borçlanma işlemlerinin buna göre sonuçlandırılması gerekmektedir.

 

4/b (Bağ-Kur) sigortalıların ölüm aylığı bağlanmasında önemli bir diğer husus ise prim borcu bulunmaması şartıdır.  Nitekim 01.10.2008 tarihinden sonra ölen sigortalının ölüm tarihinde prim borçlarının bulunması halinde, hak sahiplerine prim borçlarını ödemeden aylık bağlama işlemi yapılmamakta ve ölüm aylığı prim borçlarını ödedikleri tarihi müteakip aybaşından itibaren başlatılmaktadır. Sigortalıların ölüm tarihinde 1800 günden fazla primi ödenmiş süresinin bulunması aylıkların ölüm tarihini takip eden aybaşından itibaren başlatılması için yeterli sayılmamaktadır.

 

4. Hizmet Birleştirmeyle Ölüm Aylığında Esneklik

Bilindiği üzere birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi geçmiş hizmetlerin birleştirilerek ölüm aylığı tahsisinde yaşlılık aylığı bağlanma uygulamasından farklı olarak son yedi yıla bakılmamakta, son tabi olunan sigortalılık sistemine göre aylık bağlanması cihetine gidilmektedir.

 

Ölüm aylığı bağlanması koşullarından gerek 1800 prim ödeme gün veya 5 yıllık sigortalılık süresi ve gerekse en az 900 prim ödeme gün sayısı şartlarının yerine gelmesinde, sigortalının varsa birden fazla sigortalılık haline göre hizmetleri dikkate alınması ve en son tabi olduğu sigortalılık haline göre aylık bağlanması gerekmektedir.

 

Bu noktada makul ve mantıklı bir uygulama getirilerek 4/a (SSK), 4/b (Bağ-Kur), 4/c (Emekli Sandığı) birden fazlasına tabi olup bu sigortalılık hallerinin birleşmesi sonucunda son tabi olunan sigortalılık haline göre aylığa hak kazanılamaması halinde, bu defa diğer sigortalılık hâllerindeki hizmetlere göre ayrı ayrı değerlendirme yapılarak, aylığa hak kazanacağı sigortalılık hâli esas alınarak aylık bağlanması gerekmektedir. [5]

 

Örneğin; ölen sigortalının 1000 gün 4/a sigortalılığı kapsamında, 50 gün de 4/b sigortalılığı kapsamında hizmeti olup, son sigortalılık hali 4/b sigortalılığı olduğundan ölüm aylığı esaslarında öncelikle Bağ-Kur koşullarına müracaat edilecektir. Bağ-Kur’da 1800 gün şartı gerektiğinden söz konusu kişiye Bağ-Kur’dan ölüm aylığı bağlanması mümkün bulunmamaktadır. İşte bu durumda bir önceki sigortalılık haline müracaat edilip mevcut 1000 gün 4/a sigortalılığından ölüm aylığı bağlanmasına yeterli olduğundan hak sahiplerine ölüm aylığı 4/a sigortalılığından bağlanabilecek, aylık bağlama işleminde 4/b sigortalılığı kapsamındaki hizmetleri dikkate alınmayacaktır.

 

5. Sonuç:

Sosyal güvenlik kurumlarından yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli hizmet süresini tamamlamadan vefat eden sigortalıların kalan eş ve çocuklarının “Sosyal Devlet” eliyle korunup kollanması amacıyla vaz edilen ölüm aylığı uygulaması 5510 sayılı Kanunla nispeten standardize edilmiş bulunmaktadır. Ölen memurların kalan hak sahipleri için olumlu bulunabilecek hükümler barındıran 5510 sayılı Kanun, SSK sigortalıları için 2006 öncesine göre de olumlu sayılabilecek ise de 2006-2008 arasında yürütülen ölüm aylığı uygulamasına göre de olumsuz bir yön içermektedir. Nitekim 01.10.2008’den önce vefat eden SSK sigortalıları için (Askerlik, yurtdışı v.b.) borçlanmalarla gerekli 900 gün ve 5 yıllık sigortalılık süresini tamamlamak mümkün iken 01.10.2008’den sonra ölen sigortalılar için borçlanma süreleriyle gün ve sigortalılık süresi eksiğini tamamlamanın önüne engel çekilmiş bulunmaktadır.
 
Şevket TEZEL 02.11.2009

2010 © sgkmevzuati.com