Hakkımızda     
 
Ali TEZEL
 
Doğum parası davayla alınır

2009 Ağustos’unda doğum öncesi 20 gün ücretsiz izin kullandım. 21 Ağustos günü de doğum iznine çıkmak için raporum başladı. İşverenim de ücretsiz iznin formuma istinaden SSK gün primlerimi ödemedi.

2009 Ağustos’unda doğum öncesi 20 gün ücretsiz izin kullandım. 21 Ağustos günü de doğum iznine çıkmak için raporum başladı. İşverenim de ücretsiz iznin formuma istinaden SSK gün primlerimi ödemedi. İzin artı raporum olduğundan o ay “0’’ gün prim göründü. Doğum paramı almaya gittiğimde, bana çalışana ait 90 günlük analık primi ödememin yapıldığını ama 5510 Sayılı Kanun kapsamında 9 günden fazla eksik günüm olduğundan iş sözleşmemim feshedilmiş kabul edildiğini, bu nedenle doğum paramı alamayacağımı söylediler. Emzirme ve çocuk paramı da alamadım. Ben bu durumda ne yapacağım? Unutmadan, bu açıklamayı yaparken de aralık ayında yayınlanan “0’’ gün genelgesini gösterdiler. Bizler gibi ücretsiz izni olanların ödemeleri, genelge cevabı gelene kadar yapılmadı. Genelgeden sonra ise işler arapsaçına döndü. 28.10.2010 tarihinde çıkan kanunda 2 yıllık uyum süresinden bahsedilirken 28.10.2010 tarihine kadar işgörmezlik ve doğum parası ödemelerinde neden kanun erken uygulanmaya başlandı anlamadım. Biz doğum paramızı nasıl alacağız? 2008-2009 kriz döneminde birçok işyeri çalışanlarını ücretsiz izne yolladı. Bu durumda çoğu kimse, sağlık problemleri dolayısıyla da işgörmezlik ödeneklerini alamayacak sanırım. Ben ve benim gibiler ne yapmalı?

Altında “İş Hukuku Doktoru” SGK Başkanı M. Emin Zararsız’ın imzası olan 2009-155 sayılı genelge, siz ve sizin gibi çalışan kadınların hepsini şoke etti. İş hukuku konusunda azıcık bilgi sahibi olan birinin bile altına imza atmayacağı görüşleri “İş Hukuku Doktoru” olarak bildiğim Zararsız imzalamış durumda.

İŞ KANUNU’NDA ÜCRETSİZ İZNİ İŞVEREN VEREMEZMİŞ
İş hukuku sistematiği, iki durumu belli eder. Birincisi, yasaklanmış hareketlerin neler olduğu, diğeri ise işçi-işverenin zorunlu olarak yapması gerekenlerin neler olduğu hususlarıdır. Kanunda açıkça yasaklanmamış her şey, hem işçi hem de işveren için serbesttir. Gerek 4857 Sayılı İş Kanunu, gerek 854 Sayılı Deniz-İş ve gerekse 5953 Sayılı Basın-İş Kanunu gereğince işveren, çalışanın talebini uygun görürse her zaman ücretsiz izin verebilir. Ancak, SGK’nın Kısa Vadeli Dairesi’nden çıkan ve altında İş Hukuku Doktoru titri olan başkanı Emin Zararsız’ın imzası bulunan 2009-155 sayılı genelgede deniyor ki: “...4857 Sayılı İş Kanunu’nun 56’ncı maddesinde, yıllık ücretli izinlerini işyerinin kurulu bulunduğu yerden başka bir yerde geçirecek olanlara istemde bulunmaları ve bu hususu belgelemeleri koşulu ile gidiş ve dönüşlerinde yolda geçecek süreleri karşılamak üzere işveren tarafından toplam dört güne kadar ücretsiz izin verileceği; 74’üncü maddesinde ise isteği halinde doğum yapan kadın işçiye, on altı veya on sekiz haftalık sürenin tamamlanmasından sonra altı aya kadar ücretsiz izin verileceği öngörülmüş ve kanunda bu sürelerin haricinde ücretsiz izin düzenlenmesine yer verilmemiştir.”

Bu sayılanlar dışında işveren, ücretsiz izin verirse yasal ücretsiz izin olmazmış. Benim ve görüşlerini bildiğim iş hukuku uzmanları ile hocalarının ortak görüşü, işçiişveren anlaşırsa ücretsiz izin verilir ve verilince de bu kanuni bir ücretsiz izindir. SGK’nın hukuk bilmezlerinin, kanun yorum anlamadığı şu kanunda bu ücretsiz izinler emredici ücretsiz izinlerdir, yani işçi bu izinleri isterse işverenin inisiyatifi olmadan verilmek zorunludur. Bunlar dışındaki ücretsiz izin talepleri ise işverenin inisiyatifindedir, verirse yasal ücretsiz izindir, vermezse değil.

İŞSİZLERDEN GSS PARASI ALINACAK
Yine aynı genelgenin son paragrafında, “4857 Sayılı Kanun’da belirtilen ücretsiz izin halleri dışında aylık prim ve hizmet belgelerinde ‘0’ gün ve kazanç bildirilen sigortalılar, 5510 Sayılı Kanun’un 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının ‘g’ bendi kapsamında genel sağlık sigortası kapsamına girmektedirler. 01.10.2010 tarihine kadar iki yıllık geçiş sürecinde talebe bağlı olarak, bu tarihten itibaren ise zorunlu olarak genel sağlık sigortalısı olacak bu durumdaki kişilerin gelir testi talebinde bulunarak 60/c-l kapsamında veya gelir seviyelerine bağlı olarak genel sağlık sigortalısı olma imkânları bulunmaktadır” denilerek 1 Ekim 2010 gününden sonra işsizler, köylüler ve 18 yaşından büyüklerden zorla her ay GSS primi alınacağı hatırlatılıyor.

ÜCRETSİZ İZİN GEÇERLİDİR
Öte yandan SGK’nın prim tahakkuk ve tahsilatı ile ilgilenen daireleri ise her türlü ücretsiz izni ve eksik gün bildirimlerini geçerli sayarlar. Mesela, işçiişveren anlaşmış ve 20 gün ücretsiz izin almış ise o işçi, ücretsiz izin belgesi SGK’ya yasal süresi için gönderilmek şartıyla 10 gün olarak SGK’ya bildirge edilir ve 10 günlük prim ödenir.

ÜCRETSİZ İZNİ SAYMAMANIN GEREKÇESİ EZİYET
SGK’nın 2009-155 sayılı genelgesinin çıkarılma gerekçesi, esasen anne adaylarına eziyet etme isteği ve onlara para vermemektir. Genelge aynen uygulanırsa, hamileliği sebebiyle doğum iznine yakın zor geçen hamilelik sebebiyle işvereninden 9 günden fazla ücretsiz izin alan annelere 16 haftalık geçici işgöremezlik ödeneği vermeyecekler. Bununla da SGK’nın açıklarını azaltıp Başbakan’dan aferin alacaklar. Ancak yaptıkları yasal değil; bakınız 5510 Sayılı Kanun’un 9’uncu maddesinde; “Ancak, hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık; a) İlgili kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde, bu hallerin sona ermesini takip eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır” denmektedir. Verilen ücretsiz izinler yasal sayılsa, doğumdan önce 10 gün (veya daha çok) ücretsiz izin almak zorunda kalan hamile kadına 16 haftalık para verecekler, saymazlarsa vermeyecekler, kadının hakkı olan 16 haftalık parayı ödemeyip anne adayına “Mahkemeye git” diyerek eziyet etmekten zevk alacaklar.

SGK, GEÇEN YIL 320 BİN DAVA KAYBETMİŞ
SGK’nın eski kurumlarından gelen hastalığıdır, eziyet edip, insanlara yasal hakkını vermeyip “Git mahkemeye” demek ama eziyet edene yaptığı eziyetin ve SGK’yı uğrattığı zararın hesabını soran olmadığı için de bu hep yapanın yanına kâr kalmıştır. Lütfen düşünün, bu anne adaylarına yasal hakları olan parayı vermeyeceksiniz, sonra mahkemeye gitmesini isteyeceksiniz, mahkeme 2-3 yıl sürecek ve sonrasında davayı kazanınca parasını alabilecek. Peki kadının çektiği eziyet ne olacak? SGK’nın ödediği dava ve avukatlık masrafı ne olacak? SGK, 2009 yılında 320 bin dava kaybetmiş. 320 bin avukatlık parası ne yapar bilir misiniz? Şimdi yapmanız gereken, SGK’yı İş Mahkemesi’nde dava etmektir. Açacağınız dava sonrasında paranızı alırsınız. Siz ve sizin gibi binlerce kadın da parasını ancak mahkeme yoluyla alabilir. Öte yandan Başbakan’ın “3 çocuk yapın” dediği ülkede hem çalışan hem de çalışıp ekmek parası peşinde koşarken doğum yapan kadınlara yapılan eziyeti anlamakta güçlük çekiyorum.

2010 © sgkmevzuati.com